
Solunum yollarımızı nemlendiren ve koruyan bir mukus vardır. Burundan boğaza oradan da akciğerlere doğru doğal akışkan bu mukusa geniz akıntısı denir. Balgam, geniz akıntısının daha koyu kıvamlı ve rahatsız edici hale gelmesidir.
Havadaki tozları, polenleri, dumanı veya mikropları tutmak için daha fazla üretilen balgam, solunum yollarını tıkayabilir veya nefes almayı güçleştirebilir.
İçindekiler
Balgam nedir?
Solunum yollarımızda yukarıdan aşağıya akan ve normalde hissetmediğimiz bir mukus vardır. Burunda üretilen mukus salgısı burun boşluğundan geriye doğru ilerler. Boğaza iner ve yutulur.
Solunum yollarını temizleyen, nemlendiren ve koruyan bu mukusa geniz akıntısı denir. Normalde hissedilmez.
Virüsler, bakteriler, alerjenler veya sigara dumanı gibi zararlı gazlar bu mukusa yapışır. Böylece akciğerlere ulaşması engellenmiş olur. Gaz, toz, mikrop veya alerjen miktarı arttıkça, doğal olarak daha fazla mukus üretilir.
Geniz akıntısının miktarının artması ve kıvamının koyulaşması “balgam” olarak adlandırılır. Balgam arttıkça daha rahatsız edici hale gelir. Nefes almayı güçleştirebilir.
Özellikle gece uyurken olduğu gibi yatay pozisyonda uzun süre durmanız, geniz akıntısının boğazdan akciğerlere doğru doğal akışını daha da güçleştirir.
Sabah uyandığınızda balgam nedeniyle rahat rahat nefes alamamanız, öksürük refleksini başlatabilir. Öksürürken, yüksek hava basıncını akciğerlerden dışarı atarak balgamı itmeye ve solunum yollarını açmaya çalışırız.
Gece artan balgam
Geniz akıntısı tüm solunum yollarını doğal olarak nemlendirip korur. Doğal bir üretim akış ve emilime sahiptir.
Geniz akıntısı doğal akışını sürdürürken biz doğal olarak nefes alıp vermeye devam ederiz. Solunum yollarından hava akışı aslında solunum yollarındaki mukusu kurutur ve koyulaştırır.
Otururken veya ayakta dururken yukarıdan aşağıya mukus akışı yer çekimi etkisiyle kolaylaşır. Bu durumda geniz akıntısının kuruma ve kıvamının koyulaşma ihtimali daha düşüktür.
Ancak uyurken olduğu gibi yatay pozisyonda durmak bu doğal mukusun akışını güçleştirir. Mukus akışı yavaşladıkça daha fazla hava kuruma ve koyu kıvama gelme riski taşır.
Daha uzun saatler yatay pozisyonda durmak:
- Solunum yollarındaki mukusun daha yavaş akmasına
- Balgamın kolayca koyu kıvama gelmesine
- Burun tıkanıklığı gelişmesine
neden olabilir.
Günün neredeyse üçte birini yatarak geçirdiğiniz bir gece uykusunda solunum yollarınızdaki mukusun akışı daha zordur. Bu nedenle, geceleri uyurken balgam sorunu yaşama riski daha yüksektir.
Balgam sabah uyandığımızda bir anda olan bir sorun değildir. Gece boyunca şiddeti muhtemelen giderek artan ve bizim onu sabah uyandığımızda fark ettiğimiz bir sorundur.
Nefes almaya engel olabilecek kadar arttığında ise, balgam öksürük refleksini başlatabilir ve uykudan uyanmaya neden olabilir. Bu, uyanınca yaşanan balgamın bir başka nedenidir.
Aslında uyandığınızda balgam sorunu yaşıyor değilsiniz, balgam nedeniyle uyanıyorsunuz.
Burun tıkanıklığı ve balgam artışı
Burun tıkanıklığına sebep olan virüs, alerjen veya bakteri gibi bir sağlık sorunu muhtemelen, geniz akıntısında da artışa neden olacaktır.
Burnunuz tıkalı olduğunda doğal bir sonuç olarak ağızdan nefes alırız.
Ağızdan nefes alma süresi ve ağzın açık kalma süresi uzadıkça, ağız mukozası ve nefes borusundaki mukus kurumaya daha yatkın hale gelir.
Balgamın akış hareketi yavaşladıkça, kuruyarak daha koyu kıvamlı hale gelir. Balgam, daha koyu kıvamlı hale geldikçe akışkanlığı daha da azalır. Bu süreç solunum yolları balgam nedeniyle tıkanıncaya kadar devam edebilir.
Akışı azalan, miktarı artan ve kıvamı koyulaşan balgam soluk borusunu daraltabilir. Bu durum nefes almayı güçleştirir.
Balgamın nefes almayı zorlaştıracak kadar artması durumunda doğal olarak öksürük refleksi devreye girer.
Vücudumuz öksürerek ciğerlerdeki havayı yüksek basınçla dışarı doğru atmaya çalışır. Bu şekilde solunum yollarını yüksek hava basıncı ile temizler.
Balgam nedeniyle öksürürken öksürük refleksini azaltan kuru öksürük ilaçları kullanılmamalıdır. Öksürük refleksini azaltan “kuru öksürük” ilaçları solunum yollarındaki balgamı atmaya engel olabilir. Özellikle uyurken balgamı öksürerek atamamak ciddi tehlike oluşturabilir.
Balgamın arttığı, nefes almayı güçleştirdiği ve peş peşe öksürmenin gerektiği geceler uyumak mümkün olmayabilir.
Uykusuz geceler
Gece kaliteli bir uyku yaşamak için akciğerlerin kaliteli şekilde çalışması ve kana yeterli oksijeni kazandırması gerekir.
- Balgamın neden olduğu nefes alma güçlüğü kandaki oksijen seviyesinin bir miktar düşmesine neden olabilir.
- Öksürme ihtiyacı ve peş peşe gelen öksürük krizleri sizi uykudan uyandırabilir.
Her ikisi de gece uyku kalitesini düşürür. Çocuğun yeteri kadar dinlenememesine neden olabilir.
Gece uykusunu iyi alamadığınız için yeteri kadar dinlenemediğinizde, soğuk algınlığı süresi uzayabilir veya hastalık şiddeti artabilir.
Bunu sigara dumanı veya hava kirliliği gibi nedenlerle çok uzun süre yaşıyorsanız bağışıklık sisteminiz zayıf düşebilir ve kronik hastalıklara yakalanma riskiniz artabilir.
Öksürük
Boğazdan aşağı doğru akan doğal bir geniz akıntısı (mukus) vardır. Solunum yollarını nemli tutar ve korur.
Virüsler, bakteriler, sigara dumanı gibi zararlı gazlar ve polenler gibi alerjenler nedeniyle geniz akıntısında artış görülebilir. Mukus kıvamında koyulaşma görülebilir.
Balgam, temelde solunum yollarındaki virüs, toz partikülleri, alerjenler ve diğer mikropları tutmak için artar. Dolayısıyla bulunduğunuz ortam ne kadar tozluysa, ne kadar çok polen içeriyorsa, ne kadar çok sigara dumanı varsa balgam sorununuz o kadar çok artar.
Balgam arttığında ve nefes alma güçlüğü yaşadığınızda, refleks olarak solunum yollarındaki balgamı yüksek hava basıncı ile dışarı atmaya çalışabilirsiniz. Bu öksürük refleksidir.
Özellikle yatar pozisyona geçtikten birkaç saat sonra öksürüğünüzde artış mı var?
Özellikle yatarken, yatay pozisyonda balgam akışı yavaştır. Uykunun ilerleyen saatlerinde balgam artışı nefes almayı güçleştirebilir. Öksürük ihtiyacı doğabilir. Nefes alma güçlüğü uykudan uyandırabilir.
Balgamı arttıran bir başka neden ise, burun yerine ağızdan nefes almaktır. Burnunuz ne kadar tıkalı olursa, boğazınızdaki mukus o kadar çok kuruyabilir ve öksürüğü o kadar çok arttırabilir.
Tedavi
Burun temizliğine dikkat etmeniz, içerisinde bulunduğunuz odanın havasının temizliğine dikkat etmeniz ve bol bol su içirmeniz balgamı doğal yollarla azaltmanıza yardımcı olur.
Bol bol su için
Şu durumlarda su ihtiyacı artar:
- İklimin, mevsimin veya içerisinde bulunan havanın sıcak ve kurak olması terleme ile su kaybını arttırır.
- İshal olmak, kusmak veya çok fazla idrara çıkmak su kaybını arttırır.
Su ihtiyacı arttığında, doğal olarak su tasarruflu kullanılır. Bu tasarruflardan biri idrar ile atılan suyun renginin daha koyu hale gelmesidir.
Diğer bir tasarruf ise mukus üretiminde daha az su kullanılmasıdır. Susuz kaldığınızda ağız ve burun kuruluğu artabilir.
Mukus, susuzluk nedeniyle daha koyu kıvamlı hale geldiğinde daha rahatsız edici olabilir. Koyu kıvamlı balgamın öksürerek atılması daha güçtür.
Günlük İçmem Gereken Su Miktarı Ne Kadar?
Toz ve dumandan uzaklaşın
Sigara dumanı veya toz gibi tüm hava kirliliği durumları balgamı arttırabilir. Havadaki partiküller solunum yollarına yapışırlar. Balgamın daha yoğun ve koyu kıvamlı olmasına neden olurlar.
Solunum yollarını nemlendirme görevindeki az miktardaki mukus, toz ve dumanı tutarak daha yoğun daha az akışkan kıvama gelebilir. Bu durumda balgam üretimi artabilir.
Toz ve duman gibi zararlı gazlar balgam ve öksürük artışına neden olabilir.
Bal
“Hakiki” bir arı balı, balgamlı öksürüğü tedavi etmenin en etkili yollarından biridir.
2021’de yayınlanan bir incelemeye göre bal, üst solunum yolu enfeksiyonlarını ve akut öksürüğü geleneksel ilaçlardan daha etkili bir şekilde tedavi etmeye yardımcı olabilir. Bu incelemenin yazarları, balın öksürüğü tedavi etme yeteneğinin tam olarak kanıtlanması için daha fazla araştırma gerektiğini belirtiyor (1).
Havayı nemlendirin
Türkiye’de çok şiddetli kurak iklime sahip şehirlerimiz var. Havanın kurak olması, doğal olarak her şeyin hızlıca kurumasına neden olur.
Aynı çamaşırı yağışlı Trabzon-Rize ikliminde ve Mardin-Diyarbakır ikliminde kurutmaya çalıştığınızı hayal edin.
Hava kuraklığı sadece balkondaki çamaşırları değil aynı zamanda burnunuzdaki ve solunum yollarınızdaki mukusu da kurutur.
Sık sık burun tıkanıklığı ve balgam sorunu yaşıyorsanız, yaşam alanınızı nemlendirmeyi düşünün. Basit bir şekilde su buharlaştıran her yöntem çözüm olabilir.
Çaydanlıkta su kaynatmak, kalorifer peteğine buharlaşması için su kabı bırakmak veya hava nemlendirici bir ürün satın almak yardımcı olabilir.
Kısa süreli akut durumlar için banyonun buharında 10-15 dakika beklemek de çözüm olabilir.
Alerjenlerden uzaklaşın
Bazı hastalıklarda virüs veya bakteri gibi bir mikrop insan vücuduna saldırır. Enfeksiyona neden olur. Bağışıklık sistemi saldıraya karşı kendini savunur.
Alerji nedeniyle gelişen hastalıklarda ise insan vücuduna saldıran bir mikrop veya saldırgan yoktur. Bitki poleni veya kedi tüyü gibi herhangi bir şey bağışıklık sisteminin dikkatini çekebilir. Aslında bir saldırgan olmamasına rağmen savunma sistemi bu şeye karşı saldırıya geçebilir.
Savunma sistemi ilgili bölgeye daha fazla savunma hücresi gönderir. Bunu kan akışını arttırarak yapar. Basit bir örnekle, gözlerde alerjik bir reaksiyon olduğunda göze ulaşan daha bol miktardaki kan, gözlerinizin daha kızarık ve daha sulu görünmesine neden olabilir.
Eğer alerjen burun mukozasındaysa, burunda mukus üretimi artabilir. Burun kaşıntısı başlayabilir. Hapşırarak alerjenleri dışarı atma ihtiyacı oluşabilir.
Evcil hayvan tüyü veya polen gibi alerjenler mukus üretiminin artmasına neden olarak balgamı arttırabilir.
Alerji belirtileri:
- Burun kaşıntısı
- Hapşırma
- Burun akıntısı ya da burun tıkanıklığı
- Balgam artışı
- Gözlerde kızarıklık
- Göz kaşıntısı
- Gözlerin sulanması
Alerji durumunda, alerjenlerden uzak durmak balgamın azaltılmasına yardımcı olur.
Örneğin bitki polenlerine karşı alerjiniz varsa bahar mevsiminde maske takmak sizi alerji durumundan koruyabilir.
Virüsler
Virüsler burun mukozasında enfeksiyona neden olduklarında burun akıntısına veya burun tıkanıklığına neden olabilirler. Aynı şekilde solunum yollarını tuttuklarında kuru öksürük ya da balgam artışına neden olabilirler.
Genellikle virüsler bir semptoma neden oluysa o semptomu tedavi edecek şekilde tedavi düzenlenir.
Örneğin; soğuk algınlığı nedeniyle şiddetli kuru öksürük varsa öksürük refleksini azaltan ilaçlar şiddetli balgam varsa balgamı çözen ilaçlar reçete edilebilir. Boğaz ağrısı ve yaygın kas-eklem ağrısı için parasetamol veya ibuprofen gibi bir ağrı kesici reçeteye eklenebilir.
Bakteriler
Cildimizde, ağzımızın içinde ve bağırsaklarımızda birçok bakteri türü “doğal olarak” bulunur.
Hatta bağırsaklarımızdaki bazı bakteriler “bizim için” K vitamini üretir.
Ancak bazı bakteriler bizimle birlikte yaşamak yerine bize topyekün saldırır. Bu gibi saldırgan bakterilerin tedavi edilmesi gerekir.
Akciğerlerde hava taşıyan bronşiyal tüplerin iltihabına bronşit denir. Sıklıkla balgam ve öksürüğe neden olur. Genelde soğuk algınlığına neden olan virüsler bronşit gelişmesine neden olur. Ancak bazen bakteriyel bir durumdur. Ciddidir.
Bakteriyel hastalıklar tipik olarak ilerleyicidir. Giderek daha kötü hale gelir. Bakteriyel enfeksiyonlar çoğunlukla doktor muayenesi ile enfeksiyon tipinin tanımlanması ve doğru antibiyotik çeşidi ile tedavi gerektirir.
Bronşit belirtileriniz varsa bir hekim muayenesi ile problemin viral, bakteriyel veya alerjik olup olmadığına dair bilgiler edinebilirsiniz.
Bronşit belirtileri:
- Öksürük
- Berrak, beyaz, sarımsı gri veya yeşil renkte olabilen mukus (balgam) üretimi – nadiren kanla lekelenebilir
- Yorgunluk, bitkinlik
- Nefes darlığı
- Hafif ateş ve titreme
- Göğüs ağrısı ve rahatsızlığı
İlaç tedavisi
Balgam, balgamı çözüp parçalamaya yardımcı olan ilaçlarla tedavi edilebilmektedir.
Asetilsistein ve erdostein gibi bazı ilaç etken maddeleri, balgamı parçalayıp azaltmaya yardımcı olabilir.
Türkiye’de eczanelerde yaygın olarak bulunabilen bazı balgam söktürücü ilaçlar:
- Asist (asetilsistein)
- Erdostin (erdostein)
- Evosten (erdostein)
- Extal (asetilsistein)
- Mucomax (asetilsistein)
- Mucoplus (asetilsistein)
- Mucovit-C (asetilsistein)
- Mukozero (asetilsistein)
- NAC ve NAC-C (asetilsistein)
Bu yazı, genel tıbbi bilgiler içerir. Kişisel tıbbi tavsiye oluşturmaz. Herhangi bir ilaç veya tıbbi prosedür uygulamadan önce lütfen hekiminize danışın.