Psikolojik Kişilik ve Davranış Gelişimi

Yeni doğan bir bebek bir zamanlar inanıldığı gibi ”dünyaya boş bir kağıt ”olarak gelmez. Aksine, doğduğu andan itibaren bebeğiniz, şimdiye kadar dünyaya gelen tüm insanlardan farklı, yeni bir kişidir.

Unhappy-family-of-four

Bazı bebekler sakin, bazıları gürültücüdür. Bazıları doğduktan sonra 90 dakika süreyle uyanık kalır; bazıları ise 15 dakika içinde uykuya dalar. Bazıları diğerlerinden daha iyi meme emer. Bir bebek güzel uyaranlardan hoşlanırken diğeri ses duymaktan zevk alabilir.

Bir normal bebekten diğerine son derece dev farklılıklar söz konusudur. Ancak, yeni doğan bebeğinizde anormal olan yönleri belirlemek ve değişiklikleri, gelişmeyi ve çeşitli davranışları teşvik etmekten, desteklemek ve farketmek önemlidir.

Normal psikolojik gelişim

Bebeğiniz yaşama, ailenizde kuşaklardır aktarılagelen bireysel özelliklerle donatılmış olarak başlar. Gebelik ve doğum sırasındaki olaylar da bebeğin biçimlenmesinde önemlidir. Anne gerektiği gibi beslenmiş midir? Sigaradan, alkolden ve ilaçlardan uzak durmuş mudur? Doğum sancısı ve doğum normal olmuş mudur yoksa komplikasyonlarla karşılaşılmış mıdır?Tüm bunlar ve diğer etkenler bebeğinizin nasıl bir kişi olacağını etkiler.

Bebeğinizin kişiliğinde son derece kritik özellik taşıyan bir etken anne baba ve çocuk arasındaki ilişkidir. Bir çocuğun bedensel sağlığı için besinler ne kadar önemliyse, ruhsal sağlığı için de sevgi ve sevecenlik o kadar önemlidir. Sevgi ve ilgiden yoksun bir çocuk ruhsal olarak yıkıma uğrayacağı gibi buna çoğu kez bedensel tahribat eşlik edecektir.

Bebeğiniz daha başından itibaren toplumsal bir yaratıktır. Araştırmalar, yeni doğanların diğer şekillerden çok insan yüzüne benzeyen şekillere bakmayı yeğlediklerini ortaya çıkarmıştır. Bazı bilim insanları bebeklerin insan yüzünü potansiyel bir ödül kaynağı olarak algılama yönünde doğuştan gelen bir eğilime sahip olduklarına inanmaktadır. Ayrıca yeni doğan bebeklerin dişi insan yüzü görmeyi yeğledikleri de sanılmaktadır.

İlk ay içinde bebeğiniz muhtemelen tanıdığı kişilere yönelik bir tercih gösterecektir. Bebekler aynı zamanda tercih ettikleri uyarılma türüne dayanan yakınlıklar oluşturmaya da eğilim gösterirler.Örneğin, bebeğiniz hareketi seviyorsa, kendisini sallayarak eğlendiren birini, örneğin şarkı söyleyen birine yeğleyecektir.

Bebeğinizin gülümsediğini görürseniz şaşırmayın; başlangıçta bebeğin gülümsemesi genellikle içsel bir olaya yanıt olarak gelişir ve bebek uyurken de uyanıkken de görülür. Ancak yaşamın 3. ve 5. haftaları çoğu bebek toplumsal nitelikteki ilk gülümsemesini tipik olarak bir yüze ya da sese yanıt olarak gerçekleştirecektir.Bir çoğu anne babalar için heyecan verici andır.

Bebeğiniz taklitçi olarak doğar. Dilinizi dışarı çıkarırsanız bebeğinizde aynı hareketi tekrarlayacaktır. Çoğu bebek 4 haftalık olduğunda gırtlağından hafif hafif sesler çıkarmaya başlar. Bu, onun ilk konuşma çabasıdır.

Yeni doğan bebeğiniz rahat ortama olumlu tepki verir. Ağlayan bebek genellikle tanıdığı eller tarafından kucaklandığında sakinleşecektir. Bebek çevresinde annesinin yüzünü arar, göz teması sağlar ve sonra ağlamayı bitirir. Bebek altını ıslattığında ya da acıktığında ağlayacak ve bezi değiştirilince veya biberon ya da memeye kavuşunca susacaktır.

Doğumu izleyen ilk dönemde bazen bebeğinizin yeni bir duygusunu ifade ettiğini fark edeceksiniz. Hoşlanma. Birçok bebek için bu durum banyo yaparken görülür. Ağlayan bir bebek küvete sokulunca susacak rahatlayacak gülümseyecek ve banyo bitince ağlamaya başlayacaktır. (hayal kırıklığına uğradığı için)

Heyecan da ilk olarak 1. ayda ortaya çıkan bir diğer duygudur. Heyecanın kaynağı genellikle, bir kişi ya da oyuncaktır. Bebeğiniz kollarını ya da bacaklarını oynatır, nefesi kesilecekmiş gibi hızlı hızlı solur, çoşkulu sesler çıkarır ve hatta size veya özel olarak ilginç bulduğu nesneye gülümser.

Yeni doğan bir çocuk henüz hareketlerle sonuçları arasındaki farkı anlayamaz. Onun için nesneler bir belirip bir kaybolur gibidir. Ancak bebeğiniz 1 aylık olduğunda, kendi zevki için hareketleri yinelemeye başladığını görürsünüz. Bacaklarını hoşuna gittiği gibi dışarı çıkarıp bu hareketi, hoşuna giden o duyguyu yeniden yaşamak için tekrarlayabilecektir.

1 aylık bir bebek çevresi üzerinde bir miktar denetim sağlamaya başlamıştır artık. Örneğin, bebeğiniz baş parmağını emmenin ya da yumruğunu ağzına almanın kendisini rahatlatıcı bir etkisi olduğunu keşfedebilir. Ağlama nöbeti sırasında bebeğinizin yumruğunu ağzına sokuverdiğini görebilirsiniz.

Bir bebeğin ilk haftaları uyum sağlamakla geçer. Yaşamının ilk bir kaç gününde bebek işaretler yardımıyla iletişim ve etkileşim kurmaya başlar. acıkır, ağlar altını ıslatır ve anne babası bu ihtiyaçlarını giderince aralarındaki bilgi alış verişi sayesinde anne baba ve çocuk arasındaki yakınlıklar oluşur. Bebek gereksinimlerinin birisi tarafından karşılanacağını öğrenir.

Bunun için, yeni doğan bebek için güvenlik ve tutarlık olgularının abartılması söz konusu olamaz. Normal bir ruhsal gelişim için bebeğin güvenmeyi öğrenmesi gerekir ve güven de yalnızca anne babadan birinin ya da o işleve sahip bir kimsenin bebeğin gereksinimlerine hızlı ve sevecen bir tarzda yanıt vermesi ile öğrenilebilir. Bu uyumlu bakımdan yoksun kalan bebekler, çevreleri üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadıklarını öğrenirler. Bunun da duygusu endişe, yakın ilişkiler geliştirme yeteneğinden yoksunluk ve diğer ruhsal sorunlar olarak gerçekleşebilir.

hy

Hekimim Yanımda mobil uygulamasını indir!

kapat
Kapat

YORUM YAP

“Psikolojik Kişilik ve Davranış Gelişimi” için 3 cevap

  1. Özellikle S.Freud ‘a göre …diye başlamam gerekirdi büyük eksiği tamamladınız ben teşekkür ederim 🙂

  2. Katkılarınız görüşleriniz için teşekkür ederiz
    Freud’a göre gelişim evreleri 5 tanedir:
    1) Oral Dönem
    2) Anal Dönem
    3) Fallik Dönem
    4) Latent (Gizil) Dönem
    5) Genital Dönem
    İlk 1 yaş a ait kusurlar belirttiğiniz gibidir.

  3. Anlayışınıza sığınarak bazı detaylara değinmek isterim. Özellikle doğum sonrası dönemde ilk 6 ay ağırlıklı olarak bakıldığında (0-1 yaş arası) çocuğun haz bölgesi ağızdır ve çocuk her şeyi ağzına götürür. Bu dönemin en önemli uyarıcı faaliyeti beslenmedir.Bebeğin emzirilmesi ve dengeli beslenmesi gerekir.Bebek anne tarafından ya da diğer ihtiyaçlarını sağlayan kişiler tarafından emzirilmez /beslenmezse bu döneme ait saplantılar ilerleyen yıllarda ortaya çıkar.
    Dönemsel bakıldığında ağırlıklı olarak ağız yoluyla oluşan davranış bozuklukları görülür. Bunlar
    fiksasyon (saplantı) olarak açıklanır ve yetişkinlikte gözlenmeye başlar. Bu davranışlar : Aşırı yemek yeme, alkol kullanımı, sigara içme, küfür etme , “tırnak yeme” ,gevezelik 🙂 , aşırı bağımlılık ,güvensizlik olarak sıralanabilir. Dönem başarılı atlatılması sonucu birey öz düzenleme ve denetim becerilerine sahip sağlam bir kişilikle insanlara güven duyar.
    Çocuğun fiziksel ve bilişsel (zihinsel) gelişim süreçleri boyunca ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçların eksikliklerinde görülen saplantılı davranışlar değişkenlik gösterebilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir