
Ketojenik diyet (veya kısaca keto diyeti), birçok sağlık yararı sunan düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı bir diyettir. Ketojenik diyet; diyabet, kanser, epilepsi ve alzheimer hastalığına karşı da fayda sağlayabilir.
İçindekiler
- Ketojenik diyet nedir?
- Kimler ketojenik diyet uygulayabilir?
- Ketojenik diyet ile ne kadar kilo verebilirim?
- Kanser ile ilişkisi nedir?
- Kalp hastalıkları ile ilişkisi nedir?
- Akne ile ilişkisi nedir?
- Diyabet ile ilişkisi nedir?
- Epilepsi ile ilişkisi nedir?
- Sinir sistemi bozuklukları ile ilişkisi nedir?
- Polikistik over sendromu ile ilişkisi nedir?
- Profesyonel sporlar ile ilişkisi nedir?
- Olası yan etkileri nelerdir?
- Ketojenik diyete başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Ketojenik diyet nedir?
Günlük tükettiğiniz karbonhidrat miktarı 50 gramın altına indiğinde, vücudun enerji kaynağı olarak ilk tercih ettiği kan şekeri miktarı 3-4 günde biter. O zaman vücut ihtiyaç duyduğu enerji için protein ve yağ parçalamaya başlar, bu da kilo vermenize neden olabilir. Buna ketozis denir.
Ketojenik diyetin, sağlık yararları peşinde olmak yerine, kilo vermeye odaklanan kısa süreli bir diyet olduğunu belirtelim.
Kimler ketojenik diyet uygulayabilir?
Bu diyeti genellikle kilo vermek için kullanılır. Ancak epilepsi gibi bazı tıbbi durumların yönetilmesinde de işe yarayabilir. Aynı zamanda kalp hastalıkları, bazı beyin hastalıkları ve hatta sivilceleri olan insanlara da yardımcı olabilir, ancak bu alanlarda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
Öncelikle, Tip 1 diyabet, hiperlipidemi veya böbrek yetmezliği gibi kronik bir hastalığınız varsa, bu diyetin sizin için güvenli olup olmadığını öğrenmek için doktorunuza danışın.
Ketojenik diyet ile ne kadar kilo verebilirim?
Ketojenik diyet yapmak, ilk 3 ila 6 ayda diğer diyetlere nazaran daha fazla kilo vermenize yardımcı olabilir. Bunun nedeni, yağın enerjiye dönüşmesi için harcanan enerjinin, karbonhidratı enerjiye dönüştümek için gereken enerjiden fazla olmasıdır. Diğer bir deyişle, yağın enerji haline gelmesi daha zor ve daha külfetlidir.
Bu diyet ile beslenmenin, daha hızlı kilo vermeyi sağlamasının bir nedeni ise yüksek protein ve yağ içeriği olan besinlerin daha çok tokluk hissi vererek daha az yemek yenmesini sağlamasıdır. Ancak bu durum kanıtlanmamıştır.

Kanser ile ilişkisi nedir?
İnsülin hormonu ihtiyaç fazlası şekerin vücutta daha sonra yakılmak üzere depolanmasını sağlar. Bu diyette tüketilen karbonhidrat miktarı az olduğu için yemek yendikten sonra kanda dolaşan şeker daha az olacağı için hemen tüketilir ve depolanmasına gerek kalmaz.
Kanda dolaşan şekerin daha az olması, şekerin depolanmasını sağlayan insülin hormonuna olan ihtiyacın da daha az olması sağlar. Ketojenik diyetle beslenme, vücutta salınan insülin miktarını azaltır.
İnsülin seviyelerinin düşük olması sizi bazı kanser türlerine karşı korumaya yardım edebilir, hatta kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabilir. Yine de bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Kalp hastalıkları ile ilişkisi nedir?
Daha fazla yağ içeren ketojenik diyet, garip görünsede “iyi” kolesterolü yükseltebiliyor ve “kötü” kolesterolü azaltabiliyor. Bunun nedeni, ketojenik diyetlerden kaynaklanan daha düşük insülin seviyelerinin vücudunuzun daha fazla kolesterol yapmasını engellemesi olabilir.
Yüksek Kolesterol (Hiperlipidemi) Rehberi
Bu diyetin sağladığı iyimser kolestrol seviyeleri, yüksek tansiyon, sertleşmiş arterler, kalp yetmezliği ve diğer kalp rahatsızlıklarının gelişme olasılığını azaltır. Ancak bu etkilerin ne kadar sürdüğü belirsizdir.

Akne ile ilişkisi nedir?
Karbonhidratlar akne ile ilişkilendirilmiştir. Kesin olmamakla birlikte karbonhidrat tüketiminin azalması akne gelişimini azaltabilir. Ayrıca ketojenik diyetin bir sonucu olarak düşük seviyede kalan insülin aknelerin büyümesini ve patlamasını engelleyebilir. İnsülin, vücutta salgı üreten, aknelerin büyümesine neden olan diğer hormonların artmasına neden olabilir.
Yine de beslenme şekli ve akne arasında henüz tam olarak kanıtlanmış bir ilişki yoktur.
Diyabet ile ilişkisi nedir?
Düşük karbonhidratlı diyetler kan şekerinizi diğer diyetlerden daha düşük ve daha öngörülebilir tutmaya yardımcı olur. Ancak vücudunuz enerji için yağ yaktığında keton denilen bileşikler oluşur. Eğer diyabet hastasıysanız, özellikle tip 1 ise, kanınızdaki çok fazla keton sizi hasta edebilir. Bu nedenle, diyetinizdeki herhangi bir değişiklik konusunda doktorunuza danışmak çok önemlidir.

Epilepsi ile ilişkisi nedir?
Ketojenik diyetler, 1920li yıllardan bu yana epilepsi nöbetlerinin kontrol altına alınmasına yardım ettiler. Fakat yine de, siz veya çocuğunuz için neyin doğru olduğunu bulmak için doktorunuza danışın.
Sinir sistemi bozuklukları ile ilişkisi nedir?
Sinir sistemi bozuklukları, beynin, omurganın ve onları birbirine bağlayan sinirleri etkileyen hastalıklardır. Epilepsi bunlardan biridir.
Ketojenik diyet epilepsi, alzheimer hastalığı, parkinson hastalığı ve uyku bozukluklarının hafiflemesine yardımcı olabilir.
Bilim insanları bunun neden kaynaklandığından tam olarak emin değiller. Ancak, enerji için yağ parçalandığında açığa çıkan ketonlar beyin hücrelerini hasarlardan korumaya yardımcı olabilir.

Polikistik over sendromu ile ilişkisi nedir?
Polikistik over sendromu (PCO), yumurtalıklarda birçok küçük iyi huylu kist oluşmasıyla beliren bir hastalıktır. Yumurtalıkta oluşan ve kist olarak adlandırılan bu organizmalar yumurtalıkların çevresine yerleşmiş çok sayıda yumurta hücresidir.
Yüksek seviyede insülin polikistik over sendromuna neden olabilir.
Bu diyet ile vücuda daha az alınan karbonhidrat, üretmeniz gereken insülin miktarını azaltır. Ketojenik diyet ile kilo vermeniz sonucu daha az kilo sayesinde daha vücudun insülin üretme ihtiyacı azalır. Sonuç olarak, ketojenik diyet yapmak, spor yapmak ve daha hareketli bir yaşam sürmeniz hem kilo vermenizi sağlar hem de insülin üretimini azaltır.
Ketojenik diyet ve egzersiz polikistik over sendromuna yakalanmaktan sizi korur veya hastalığınızın hafiflemesine yardımcı olur.

Profesyonel sporlar ile ilişkisi nedir?
Ketojenik diyet koşu ve bisiklet sürme gibi dayanıklılık gerektiren sporlarla ilgilenen sporcularun antrenmanlarına fayda sağlar. Zamanla kas/yağ oranınızın artışını sağlar ve vücudunuzun çok çalıştığında kullanabileceği oksijen miktarını yükseltir.
Egzersiz ve anrenman için ketojenik diyet faydalıdır ancak en yüksek performansı almak için diyetinizde değişiklik yapmanız gerekebilir.
Olası yan etkileri nelerdir?
Ketojenik diyetin yaygın görülen yan etkileri genelde ciddi problemler değildir. Kabızlık, hazımsızlık veya kan şekerinin göreceli olarak düşük olması yaygın görülen yan etkileridir.
Ketojenik diyet çok daha az sıklıkta asidoza ve böbrek taşlarına neden olabilir. Yağların enerjiye dönüşümü esnasında açığa çıkan ketonlar asidiktir ve kandaki asit oranı artışına asidoz denir.
Baş ağrısı, kötü ağız kokusu, kötü idrar kokusu veya güçsüzlük gibi başka yan etkiler de görülebilir.
Ketojenik diyete başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Vücudun yüksek miktarlarda yağ yakması böbrekleri zorlayabilir.
Diyabet, kalp rahatsızlığı veya yüksek tansiyon gibi diğer sağlık sorunlarınız varsa ve obezseniz, ketojenik bir diyete başlamak ya da sonradan normal bir diyete geri dönmek zor olabilir.
Bu rahatsızlıklardan herhangi birine sahipseniz, diyet değişikliklerini yavaş ve yalnızca doktorunuzun rehberliğinde yapın.