
Teknolojinin gelişmesi ve insanların daha çok ofislerde masa başı çalışmaya başlaması, iş alanları için üretilen çeşitli teknolojiler ve hatta evlerimizde kullandığımız ev aletleri… her biri bedenimizin daha az yorulmasını sağladığı gibi kalp kası dahil tüm kaslarımızın ve bedenimizin sağlığının zayıflamasına neden olmaktadır.
Hayatımızı kolaylaştıran her gelişme, beden yorgunluğumuz üzerinden kalkan her yük, beden gücümüzün azalmasını da beraberinde getiriyor.
Neden hareket etmiyoruz?
Teknolojinin ürettiği ve pazarlama sektörünün her zaman reklamlarda vurguladığı gibi:
- İşyerinde iş aletleri, evde küçük ev aletleri “… yapmak zorunda kalmayalım” diye geliştiriliyor
- Mükemmel temizleyici ile “lavaboyu saatlerce ovalamak zorunda kalmayacaksınız”,
- Elektrikli scooter ile “daha fazla yürümek zorunda kalmayacaksınız”
- Cezvede kahve yapmak zorunda değilsiniz onu dahi elektrikli aletler yapacak…
Yapmak zorunda kalmadığımız ve rahat ettiğimiz her alan kalp kası dahil tüm bedenimizin kuvvetten düşmesi demektir.
Gelişen teknolojinin hayatımıza kattığı şeyler olduğu gibi hayatımızdan çaldığı şeyler de var, “Hareket etmemek!”. Kaslarımız biz hareket ettikçe hareketimizi sağlayan tüm kaslar gelişme gösterecek ya da mevcut güç ve kapasitesini koruyacaktır.
- Hareketlerde azalma, kasların zamanla zayıflamasına neden olur.
- Yeni teknoloji ile başlarda rahatlama evreleri görülürken zamanla vücut o rahata alışacak, kaslar kullanıldığı kadarına uyum sağlayacaktır.
- Zamanla bu yeni teknolojide de rahat edemez hale gelinir.
- Çünkü kas gücü, rahatlığa uyum sağlamıştır.
Terleme, yorulma, kas ağrısı, nefes nefese kalma bu hayatın birer parçasıdır! Tatlı yemenin keyfi ile acı yemenin keyfi nasıl farklıysa, yorulmakta dinlenmekten farklıdır. Dinlenmek ve yorulmak hayatın farklı birer lezzetleridir.

20 basamakta “Modern tembelliğin bedeli”
- Kullanılmayan kaslar zamanla zayıflar.
- Toplam kas kütlesi azalır.
- Toplam kas kütlesinin azalmasıyla, vücut toplamda daha az enerji tüketir hale gelir.
- Vücudun enerji ihtiyacı azalır.
- Ortalama metabolizma hızında göreceli olarak eskiye nazaran düşüş görülür.Vücudun harcaması gereken enerji azalmıştır.
- Kan şekeri vücudun enerji kaynağıdır. Zamanla vücudun harcadığı enerji miktarı azaldıkça, vücudun kan şekerini düşürme becerisi de zayıflar.
- Yeme/içmelerle vücuda alınan besinler sindirilir ancak bu besinlerin içerdikleri kaloriler(enerji=şeker) harcanamaz. Şeker vücutta yağa dönüştürülür. Yağ enerji deposu olarak vücutta deri altında ve iç organlarda depolanır. Yağlanma artar. Sonuç: Şişmanlık!
- Kanda dolaşan şeker harcanamadığı zaman uzun süre kan şekeri seviyesi yüksek kalır. Buna yüksek şeker tüketimi de dahil olursa (çikolata, pasta, tatlı, ekmek, unlu mamüllerin fazla tüketilmesi gibi…) kadaki şeker miktarı “çok fazla” artar.
- Yüksek kan şeker seviyesini indirmek için pankreas daha fazla insülin hormonu salgılamak zorunda kalır.
- Kanda düşürülmeyi bekleyen yüksek miktarda şeker ve yüksek kan şekerini düşürmeye çalışan yüksek miktarda insülin hormonu dolaşır.
- İnsülin hormonu seviyesi arttıkça hücrelerimiz bu hormona duyarsız hale gelir.
- İnsülin hormonunun var olmasına rağmen kan şekerini düşürememesine neden olan bu hücrelerin duyarsızlığına “insülin direnci” denir. İnsülin direnci: Hücrelerin, bıktık kan şekerinin yüksek olmasından ve sürekli insülin hormonuna maruz kalmaktan demeleri gibi bişeydir.
- Kanda yüksek miktarda şeker ve yüksek miktarda insülin hormonu vardır. Ancak insülin direnci gelişmiştir artık. Hayrını görün. Artık Tip 2 Diyabet hastasısınız.
- Bitmedi! Kas kütlesinin azalmasıyla, kaslar daha az enerji tüketir hale gelmişti (madde 3). Vücudun enerji ihtiyacı azalmıştı (madde 4). Azalan enerji ihtiyacı yağ tüketiminin fazla olduğu beslenme alışkanlığıyla birleşince kanda dolaşan yağ/lipit/kolesteroller artar. Artmış yağ tüketimi ve az hareket etme (bildiğiniz tembellik çokta kibar olmanın anlamı yok) alışkanlıkları sonucu yeni hastalığınız hayırlı olsun: Hiperlipidemi!
- Bitti mi? Hayır!
- Kasları zayıflamış, diyabet ve hiperlipidemi yatkınlığı olan (ya da çoktan ilaç kullanmaya başlamış hasta haline gelen) şişman bireyin kalp hastalığı olmaz mı?
- Kardiyo veya kuvvet antrenmanı yapmamış, HIIT nedir hiç duymamış! Kalp kasları zayıf, bedeni yıllarca bakımsız kalmış, ilgi görmemiş, terlememiş bu bedene kalp hangi güç ile kan pompalayacak? Damarlar bu kanı nasıl sorunsuz taşıyacak?
- Hipertansiyon hastalarının ortak bazı özellikleri şunlardır: Yüksek kalorili, yağ ve kolesterolden zengin gıdalar ile beslenme, önerilenin üzerinde kiloya sahip olma, sedanter(nazikçe hareketsiz – dürüstçe tembel) hayat sürme, egzersiz yapmama veya çok az yapma…
- Sedanter(nazikçe hareketsiz – dürüstçe tembel) hayat sürme, tip 2 diyabet ve hiperlipidemi gibi yüksek tansiyon hastalığına da neden olmaktadır.
- Hiperlipidemi, hipertansiyon ve diyabet vücudun hemen her dokusunun sağlığını olumsuz etkileyerek genel sağlığı kötüleştirir ve her biri diğerinin daha ağır seyretmesine neden olur. Daha kötüsü bu hastalıkları için kullanılan fazladan her ilaç böbrekleriniz için yük oluşturur ve ilaçların yan etkilerine maruz kalmanıza neden olabilir.
Anlaşılacağı üzere, ilerleyen yaşlarda (genelde 40 yaşından sonra…) hem şeker hastalığı, hem kolesterol hastalığı hem de hipertansiyon hastalığı olan biri ile tanışırsanız bu kişinin o yaşa kadar çokta spor yapmadan yaşadığını tahmin etmek hiçte güç değil.

Neler öğrendik?
Örneğin: Evinden işine 15 dk yürüyorsun. Yürürken tabi enerji harcıyor belki terliyorsun. Sonra elektrikli scooter aldın ve artık işe 5 dakika’da terlemeden gidiyorsun. İlk zamanlar çok mutlusun çünkü 15 dk yürümeye alışan bedenin 5 dakika scooter üzerinde durma işini kolaylıkla yerine getirecektir. İlerleyen zamanlarda kasların scooter ile yolculuğa adapte olacak. Yürüme performansın azalacak. Bacak kasların zayıflayacak. Sonrasında scooter üzerinde 5 dk dururken dahi bel ağrın olabildiğini farkedeceksin.
Terleme, yorulma, kas ağrısı, nefes nefese kalma bu hayatın birer parçasıdır! Tatlı yemenin keyfi ile acı yemenin keyfi nasıl farklıysa, yorulmakta dinlenmekten farklıdır. Dinlenmek ve yorulmak hayatın farklı birer lezzetleridir.
Spor yapın. Hareket edin. Spor yapmak için ekipmanınız varsa kardiyo yapın. Çekici bir vücuda sahip olmak istiyorsanız, kuvvetli olmak istiyorsanız kuvvet antrenmanı yapın. Antrenmana başlamadan önce spor öncesi ısınma egzersizleri yapmayı unutmayın.
İster profesyonel sporlar yapın ister hiç bir spor teçhizatınız olmasın, gün içerisinde yaptığınız her şey sizi daha sağlıklı hale getirecek spora dönüşebilir. En basit şekilde şöyle anlatalım: Yan ofiste arkadaşınıza vereceğiniz dosyayı götürürken hızlı adımlarla yürümek size çok daha iyi gelecek. Buna literatürde Yüksek Yoğunluklu Tesadüfi Fiziksel Aktivite deniyor.
HIIPA (Yüksek Yoğunluklu Tesadüfi Fiziksel Aktivite)
Hiçbir şey yapamıyorsanız yürüyün. Günlük 10000 adım atın. Sağlıcakla kalın!
Not: Bu yazımızda hareket etmenin önemine binaen şeker, kolesterol ve hipertansiyon gibi hastalıkların beslenme ile olan ilişkilerini ele almadık. Hareket ve sağlık ilişkisine odaklandık. Öğrenmeye devem etmek için bizi takipte kalın. Sağlıklı bilgi, sağlıklı Sen!